Özet
Özet
Kayseri Devlet Hastanesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Birimi’nde Ocak 1994 ile Haziran 2001 tarihleri arasında cerrahi tedavi uygulanan torasik ampiyemli 60 ardışık hastanın dosya kayıtları, semptomatoloji, tanı ve tedavi yöntemleri ve tedavi sonuçları açısından geriye dönük olarak incelendi. Hastaların yaş ortalaması 28.5 (1-92 yaş) ve erkek/kadın oranı 42/18 idi. En sık görülen semptomlar ateş, göğüs ağrısı, öksürük, halsizlik ve dispne olarak saptandı. Ampiyem nedenleri 51 hastada pnömoni, 3 hastada pnömotoraks, 3 hastada travma, 2 hastada iyatrojenik ve 1 hastada akciğer kanseriydi. Yirmi yedi hastaya tüp torakostomi, 15 hastaya tüp torakostomi ve intraplevral fibrinolitik tedavi, 6 hastaya tüp torakostomi ve plevral dekortikasyon, 12 hastaya ise direkt plevral dekortikasyon uygulandı. Ortalama drenaj ve hastanede yatış süreleri, sırasıyla tüp torakostomide 11.5 ve 14 gün, fibrinolitik tedavide 13.3 ve 15.2 gün, plevral dekortikasyonda 5.1 ve 16.8 gün olarak saptandı. Tüp torakostomi uygulanan 6 (%18) hastada plevral dekortikasyon gerekirken, fibrinolitik tedavi uygulanan hiçbir hastada plevral dekortikasyon gerekmedi. Yirmi (%33) hastada 30 komplikasyon gelişti. En sık rastlanan komplikasyon ekspansiyon kusuruydu. Mortalite %3.3 olarak saptandı. Torasik ampiyemde tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır. Hastalığın evresine uygun tedavi yönteminin seçilmesi esastır. Özellikle fibrinopürülan dönemde intraplevral fibrinolitik tedavi ya da torakoskopik yöntemler gereksiz bir torakotomiyi engelleyebilir. Bununla birlikte gerektiğinde plevral dekortikasyondan kaçınılmamalıdır.