Özet
Özet
AMAÇ:
Bu retrospektif çalışmada tüberküloz şüpheli örneklerde M. tuberculosis kompleks oranlarını, yöntemlere göre farklılıklarını değerlendirmek, kültür metodu ile pozitiflik tespit edilen örneklerin antitüberküloz ilaçlara direnç oranlarını belirlemek amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEMLER:
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Hastanesi mikrobiyoloji laboratuvarında tüberküloz şüphesi bulunan 6814 klinik örnek retrospektif olarak incelenmiştir. NaOH-NALC uygulaması sonrası yayma preparat hazırlanmış, Löwenstein-Jensen (L-J) katı besiyerine ve BACTEC 12B sıvı besiyerine ekimleri yapılmıştır. Mikroskobik olarak aside dirençli bakteri varlığı 2005-2008 yılına ait örneklerde Ehrlich Ziehl Neelsen, 2008-2010 yılları arasındaki örneklerde auramin-rodamin yöntemi ile araştırılmıştır. Pozitiflik saptanan örneklerde BACTEC 460 sistemi ile NAP testi sonucunda M. tuberculosis kompleks olarak tespit edilen 373 örneğe BACTEC 460 TB radyometrik yöntemi ile ilaç duyarlılık testi uygulanmıştır.
BULGULAR:
Balgam (n=2628) en sık karşılaşılan örnektir ve biyopsi örnekleri en yüksek pozitiflik oranına sahiptir (%18.5). BACTEC 460TB yöntemini altın standart olarak aldığımızda ARB yönteminin Mycobacterium tuberculosis kompleks saptama duyarlılığı %50, özgüllüğü %99.7, L-J yönteminin duyarlılığı %80, özgüllüğü %99.7'dir. Birinci kuşak antitüberküloz ilaçlara direnç oranları tekli düzeyde etambutol, INH, streptomisin, rifampin için sırasıyla %3.2 (n=12), %2.9 (n=11), %2.1 (n=8), %0.5 (n=2) olarak tespit edilmiştir. Çoklu ilaç direnci (ÇİD) 8 suşta (%2.1) saptanmıştır.
SONUÇ:
Tüm örneklerde tüberküloz saptanma oranı %5.7 bulunmuştur. ÇİD oranları hasta popülasyonunda çok yüksek olmamasına rağmen, direncin belirlenmesi tedavi takibi açısından önemlidir.