Özet
Özet
Amaç
: Tüberküloz hastalığı hala gelişmekte olan ülkelerde en önemli halk sağlığı problemlerindendir. Kesin tanısı kültürde basilin üretilmesidir, ancak bu zaman almaktadır, bu nedenle araştırmacılar yeni yöntemler arayışındadır. Serolojik belirteçlerden adenozin deaminazın tüberkülozlu hastalarda serumda aktivitesinin arttığı gösterilmiştir. Çalışmamızda; aktif akciğer tüberkülozu tanısı almış hastalarda, tanı ve tedavi süresince serum ADA (sADA) düzeylerinin seyri, hastalardaki klinik, radyolojik ve laboratuar parametrelerle ilişkisi, tanıda yardımcı bir parametre olup olmadığı incelendi ve tedaviye yanıtın takibinde kullanılabilirliği araştırıldı.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2007-Haziran 2008 tarihleri arasında tüberküloz tanısı alan 72 hasta ile 20 sağlıklı birey kontrol olgu çalışmaya alındı. Hastaların tanı anında, tedavileri süresince ve tedavi sonunda klinik, radyolojik, laboratuar değerlendirmeleri ve sADA ölçümü yapıldı. Tanı ve tedavi sonrası sADA düzeyleri kontrol grubuyla, hastaların tanı, tedavileri süresince 1., 2., 4., 6. aylarda ve tedavi sonu sADA düzeyleri birbiriyle karşılaştırıldı.
Bulgular: Hastaların başlangıç sADA düzeyi ortalama 26.54±10.36 iken, sağlıklı grup sADA düzeyi ortalama 13.10±2.673 ölçüldü; sağlıklı gruba göre anlamlı yüksek saptandı (p=0.000). Hastaların tedavi süresince ve tedavi tamamlandığında bakılan sADA düzeylerinde başlangıca göre belirgin düşüş izlendi. Olguların tedavi sonu sADA değerleri ise ortalama 18.16±7.22 idi; sağlıklı grup ile kıyaslandığında halen daha yüksekti, fark anlamlı idi (p=0.000).
Sonuç: Aktif akciğer tüberkülozu tanısında halen basilin kültürü esas olmakla birlikte, yüksek sADA düzeylerinin tanıda yardımcı olabileceği, takip ve tedaviye cevabın değerlendirilmesinde kullanılabileceği kanısındayız. Bu konuda geniş olgu serili ve daha kapsamlı çalışmaların literatüre katkı sağlayacağını ümit ediyoruz. (Tur Toraks Der 2011; 12: 47-50)